En çok satan kitaplar arasında yer alan Simyacı kitabında İsa Peygamberin öğretisini şeytani metotlarla saptırılmasının sunumudur.
Kitapta Müslüman bir gence bu metot sayesinde haram olan şarabı nasıl içtirdiği şöyle geçmektedir:
| “Otur. Bir şey ısmarlayayım sana. Benim için de şarap söyle. Şu çaydan nefret ediyorum.” “Bu ülkede şarap yoktur,” diye karşılık verdi öteki. “Din yasaklamıştır.” Paulo Coelho, Simyacı s.31 |
| Atmacaları sessizce yediler. Simyacı bir şişe açıp konuğunun bardağına kırmızı renkli bir sıvı koydu. Şaraptı ve ömrü boyunca hiç içmediği en güzel şaraplardan biri. Ama şarabı Şeriat yasaklamıştı. “Kötülük,” dedi Simyacı, “insanın ağzından giren şeyde değildir. Kötülük oradan çıkandadır.” İçince, kendini tam anlamıyla iyi hissetmeye başlamıştı delikanlı. Paulo Coelho, Simyacı s.81 |
Kitapta uzun bir yolculuk sonrası ulaşılacak bilge bir simge haline getirilen simyacı karakterinin eliyle şarap Müslüman gence içiriliyor. Öncesinde bu öğretiyi sunacak simyacı karakteri iyice gözde büyütülüyor.
“İnsanı ağzından giren şey kirletmez” sözü İncil’de geçen Hz.İsa’ya ait bir sözdür.
Oysa İsa Peygamber bu sözü şarabın haram olmadığını söylemek için dememiştir. Şarabın insanın içine girmesinden daha kötüsü insanın içinde oluşan Allah’a itaatsizlik ve isyanın daha kötü olduğunu söylemek için söylemiştir.
| Size diyorum, temiz olmayan ellerle ekmek yemek, bir insanı kirletmez, çünkü insanın içine giren insanı kirletmez, insanı insandan çıkan şeyler kirletir. – Eğer ben domuz eti veya bir başka temiz olmayan et yersem, benim vicdanımı kirletmezler mi? – İtaatsizlik insanın içine girmez, insandan, kalbinden dışarı çıkar ve bu nedenle yasaklanmış yemeği yerse kirlenmiş olur. İncil:30 (İncil’in 30.bölümünün tamamı sayfanın altındadır.) |
İsa, insanı içine giren kirletmez öyleyse domuz eti yeyin; demiyor. Domuz etini yemenin önce Allah’a itaatsizlik, isyankarlık olduğunu anlatıyor. Sonra vücuda zararları konuşulabilir ama bu önemli olan nokta değildir. Önemli olan Alemlerin Rabbi’ne itaattir.
Benzer metot ile Mevlana da Allah’ın haram ettiklerini helal saymaktadır.
| Zevk veren her şey şu aşağılık kişiler bir delil elde edip dadanmasınlar diye nehyedilegelmiştir. Yoksa şarap haslara helaldir, aşağılık kişilere haram. (Seçme Rubailer, s. 43, Mevlana’nın Hayatı ve Eserleri, s. 200) |
| Ne Müslümanlığa yer var, ne kafirliğe yer. Mevlana Celaleddin Rumi, Rubailer, s. 298 |
Bu bakış açısıyla Allah’a itaatsizliğe bir kılıf bulmuş oluyorlar ve kendilerine yeni bir din uyduruyorlar. “Benim içim temiz Allah’ın hükümlerine uymama gerek yok.” tarzı bir görüşle kendilerini aldatıyorlar.
Alemlerin Rabbi’nin hükmü açıktır, uymak istemeyen bunu meşru göstermemeli açıkça “Ben bu harama giriyorum günahım beni ilgilendirir.” diyebilir ama “Ben haram işlemiyorum, bu haram değil.” diyerek Allah’a iftira atmamalıdır.
Allah’ın hükmünü bu tür akıl oyunlarıyla çarpıtılması yanlıştır. İsa Peygamberin sözünü bilge karakterin ağzıyla çarpıtılması da yanlıştır.
| Sana içki ve kumardan soruyorlar. De ki: “Onlarda büyük günah ve insanlar için bazı yararlar vardır. Ancak günahları yararlarından daha büyüktür.” Yine sana neyi sarfedeceklerini (infak edeceklerini) soruyorlar. De ki: “İhtiyaçtan fazlasını.” İşte Allah, olur ki düşünürsünüz diye ayetlerini size böyle açıklamaktadır. Bakara:219 |
| Ey iman edenler! İçki, kumar, tapınmak ve putlara kurban kesmek için dikilen taşlar, fal ve şans okları şeytan işi birer pisliktir. Bunlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz. Maide:90 |
| İncil:30 Kanunda uzmanlaşmış biri, İsa’yı, denemek için akşam yemeğine çağırdı. İsa havarileriyle birlikte geldi; onu denemek için pek çok yazıcı da evde bekliyordu. Havariler, ellerini yıkamadan sofraya oturdular. Din adamları, bunun üzerine İsa’ya seslendiler, – Neden havarilerin ekmek yemeden önce ellerini yıkamamakla, büyüklerinin geleneklerine dikkat etmiyorlar? – Siz din adamları ve Ferîsiler, başkalarının omuzlarına taşınamaz yükleri yükler, fakat kendiniz, bu esnada tek parmağınızla olsun, onları kımıldatmak istemezsiniz. Size söylüyorum, size, her şer dünyaya, sözde büyükler sebep gösterilerek girmiştir. Söyleyin bana, büyüklerin kullanmasıyla değil de, kim sokmuştur puta tapıcılığı dünyaya? Bir kral vardı, Baal adındaki babasını aşırı derecede seven ve babası ölünce, oğlu, kendini teselli etmek için, babasına benzeyen bir heykel yaptırıp, şehrin pazar yerine diktirtti. Ve bu heykele on beş gez (bir uzunluk birimi) yaklaşanın güven içinde olacağı ve her ne olursa olsun, onun incitilmeyeceğine dair bir emir çıkardı. Bundan böyle bütün kötüler ve suçlular, oradan gördükleri yarar nedeniyle, heykele güller ve çiçekler sunmaya başladılar ve kısa bir zaman sonra, sunulan bu şeyler paraya ve yiyeceğe dönüştü. O kadar ki, onurlandırmak için ona tanrı dediler. Adetten kanuna dönüşen şu şeye bakın, o kadar ki, Baal putu dünyanın her tarafına yayıldı ve Allah buna ne kadar üzüldüğünü peygamber İşaya’ya bildirdi. “Gerçekten benim kullarım bana boşuna tapınıyor, çünkü onlar, kulum Musa aracılığıyla kendilerine verilen benim kanunumu hükümsüz kılıp, büyüklerinin geleneklerine uymaktadırlar.” Size diyorum, temiz olmayan ellerle ekmek yemek, bir insanı kirletmez, çünkü insanın içine giren insanı kirletmez, insanı insandan çıkan şeyler kirletir. – Eğer ben domuz eti veya bir başka temiz olmayan et yersem, benim vicdanımı kirletmezler mi? – İtaatsizlik insanın içine girmez, insandan, kalbinden dışarı çıkar ve bu nedenle yasaklanmış yemeği yerse kirlenmiş olur. – İsa sanki İsrail kavminin putları varmış gibi, verdin puta tapıcılık aleyhinde konuştun ve bize haksızlık etmiş oldun. – Bugün İsrail halkında odundan heykeller olmadığını ben de pek ala biliyorum; fakat etten heykeller var. Bütün din adamları buna kızarak cevap verdi. – O halde, biz de puta tapıcılardanmı oluyoruz? – Size diyorum ki, hükümde, “Tapınacaksınız” demiyor, “Allah’ınız Rabbi bütün ruhunuzla, bütün kalbinizle ve bütün düşüncenizle seveceksiniz” diyor. Doğru değil mi bu? – Doğru. – Şüpheniz olmasın ki, kişinin seveceği ve uğruna her şeyden geçeceği tek şey Allah’tır ve bundandır ki, zanînin hayalinde zina, pisboğaz ve sarhoşun hayalinde kendi bedenî ve dünya perestin hayalinde altın ve gümüş ve bunun gibi, her bir diğer günahkârın hayalinde kendi günah düşüncesi yatar. – Muallim, en büyük günah nedir? – Bir evi, en kötü şekilde harabe haline getiren nedir? Eğer yıkıma temel yol açarsa, bu durumda evi yeniden yapmak gerekir; fakat her bir bölüm yıkıma yol açarsa, o zaman onarmak imkânsızlaşır. İşte, size diyorum ki, puta tapıcılık en büyük günahtır. Çünkü kişiyi tümüyle inançtan ve sonunda Allah’tan yoksun hale getirir; böylece, kişide hiç bir manevî duygu görülemez olur. Bunun dışında her günah, merhamet olunma ümidi bırakabilir insanda ve bundan dolayı diyorum ki, puta tapıcılık en büyük günahtır. Herkes, İsa’nın sözlerine şaşakaldı çünkü hiç bir şekilde karşı çıkamayacaklarını anlamışlardı. Sonra İsa devam etti, – Allah’ın sözlerini ve Musa ile Yuşa’nın kanunda neler yazdıklarını hatırlayın, o zaman, bu günahın ne kadar ağır olduğunu göreceksiniz. Allah, İsrail kavmine şöyle demişti, “Gökte olanlardan ve göğün altında olan şeylerden kendinize putlar yapmayacaksınız, yerin üstünde olan şeylerden ve yerin altındakilerden de yapmayacaksınız; suyun üstünde olanlardan ve suyun altındaki şeylerden de yapmayacaksınız. Çünkü sizin Tanrınız benim, güçlü ve gayyûrum, bu günahın öcünü babalardan ve dördüncü batma varıncaya kadar çocuklarından bile alırım.” Kavminiz buzağıyı yaptığı ve ona tapındığı zaman, Yuşa ve Levi kabilesinin kılıcı çekip, Allah’tan merhamet dilenmeyenlerden yüz yirmi dört bin kişiyi nasıl öldürdüğünü hatırlayın. Ah, puta tapıcılar üzerine Allah’ın korkunç, ne korkunç cezası! |
