Anasayfa » Savaş Değil Barış Geliyor

Savaş Değil Barış Geliyor

Allah, Samimi Müminleri Yeryüzüne Hakim Yapacağına Söz Veriyor

Allah’ın geçmişte her dönem uyguladığı bir sünneti(kanunu) var. Allah bu kanunu her zaman uygulayacağını bildiriyor.

48:23 Allah’ın müminlere yardımı, kafirleri yenilgiye uğratması ile ilgili öteden beri gelen kanunu, sünneti budur. Allah’ın sünnetinde asla değişiklik göremezsin. Onların yerini dolduracak bir kanun da bulamazsın.

Allah, her topluma bir hidayetçi göndereceğini söylüyor.

13:7 Her toplum için bir hidayetçi vardır.

Allah, önceki hidayetçilere uyguladığı kanununun her dönemde geçerli olacağının sözünü veriyor.

Samimi iman edenleri yeryüzüne sahip ve hakim kılacağının sözünü veriyor.

24:55 Allah, sizden inanıp iyi işlerde bulunanlara, onlardan önce gelip geçenleri nasıl yeryüzüne sahip ve hakim kıldıysa onları da mutlaka yeryüzüne sahip ve hakim kılmayı ve onlara, razı ve hoşnut oldukları dini nasip edip o dini, bütün dinlerden üstün etmeyi, korkulardan sonra onları mutlaka güvenli bir duruma kavuşturacağına dair söz vermiştir.

Allah, verdiği sözden dönmeyen Yüceler Yücesi Tek Yüce Tanrı’dır.

30:6 Bu, Allah’ın verdiği sözdür. Allah, verdiği sözden dönmez. Fakat insanların çoğu bilmezler.

Tevrat’ta ve Zebur’da “Dünya Hakimiyeti” Sözü

Kuran’da Tevrat ve Zebur’a yapılan gönderme:

21:105 Andolsun ki biz, Tevrat‘tan sonra Zebur‘da da yazdık: “Şüphe yok ki yeryüzü, temiz kullarıma miras kalacaktır.
21:106 Gerçek şu ki kulluk eden bir topluluk için bunda “açık bir mesaj” vardır.

Zebur’da “Dünya Hakimiyeti” sözü:

(Zebur:37)
    9 Çünkü kötülerin kökü kazınacak,
Ama RAB’be umut bağlayanlar ülkeyi miras alacak.
    10 Yakında kötünün sonu gelecek,
Yerini arasan da bulunmayacak.
    11 Ama alçakgönüllüler ülkeyi miras alacak,
Derin bir huzurun zevkini tadacak.
    12 Kötü insan doğru insana düzen kurar,
Diş gıcırdatır.
    13 Ama Rab kötüye güler,
Çünkü bilir onun sonunun geldiğini.
    14 Kılıç çekti kötüler, yaylarını gerdi,
Mazlumu, yoksulu yıkmak,
Doğru yolda olanları öldürmek için.
    15 Ama kılıçları kendi yüreklerine saplanacak,
Yayları kırılacak.
    16 Doğrunun azıcık varlığı,
Pek çok kötünün servetinden iyidir.
    17 Çünkü kötülerin gücü kırılacak,
Ama doğrulara RAB destek olacak.
    18 RAB yetkinlerin her gününü gözetir,
Onların mirası sonsuza dek sürecek.
    19 Kötü günde utanmayacaklar,
Kıtlıkta karınları doyacak.
    20 Ama kötüler yıkıma uğrayacak;
RAB’bin düşmanları kır çiçekleri gibi kuruyup gidecek,
Duman gibi dağılıp yok olacak.
    21 Kötüler ödünç alır, geri vermez;
Doğrularsa cömertçe verir.
    22 RAB’bin kutsadığı insanlar ülkeyi miras alacak,
Lanetlediği insanların kökü kazınacak.
    23 RAB insana sağlam adım attırır,
İnsanın yolundan hoşnut olursa.
    24 Düşse bile yıkılmaz insan,
Çünkü elinden tutan RAB’dir.
    25 Gençtim, ömrüm tükendi,
Ama hiç görmedim doğru insanın terk edildiğini,
Soyunun ekmek dilendiğini.
    26 O hep cömertçe ödünç verir,
Soyu kutsanır.
    27 Kötülükten kaç, iyilik yap;
Sonsuz yaşama kavuşursun.
    28 Çünkü RAB doğruyu sever,
Sadık kullarını terk etmez.
Onlar sonsuza dek korunacak,
Kötülerinse kökü kazınacak.
    29 Doğrular ülkeyi miras alacak,
Orada sonsuza dek yaşayacak.
    30 Doğrunun ağzından bilgelik akar,
Dilinden adalet damlar.
    31 Tanrısı’nın yasası yüreğindedir,
Ayakları kaymaz.
    32 Kötü, doğruya pusu kurar,
Onu öldürmeye çalışır.
    33 Ama RAB onu kötünün eline düşürmez,
Yargılanırken mahkûm etmez.
    34 RAB’be umut bağla, O’nun yolunu tut,
Ülkeyi miras almak üzere seni yükseltecektir.
Kötülerin kökünün kazındığını göreceksin.
    35 Kötü ve acımasız adamı gördüm,
İlk dikildiği toprakta yeşeren ağaç gibi
Dal budak salıyordu;
    36 Geçip gitti, yok oldu,
Aradım, bulunmaz oldu.
    37 Yetkin adamı gözle, doğru adama bak,
Çünkü yarınlar barışseverindir.
    38 Ama başkaldıranların hepsi yok olacak,
Kötülerin kökü kazınacak.
    39 Doğruların kurtuluşu RAB’den gelir,
Sıkıntılı günde onlara kale olur.
    40 RAB onlara yardım eder, kurtarır onları,
Kötülerin elinden alıp özgür kılar,
Çünkü kendisine sığınırlar.

Tevrat’ta ve İncil’de “Dünya Hakimiyet” sözü:

(Yasa’nın Tekrarı 30:5) Sizi atalarınızın mülk edindiği ülkeye ulaştıracak. Orayı miras alacaksınız. Tanrınız RAB üzerinize iyilik getirecek ve sizi atalarınızdan daha çok çoğaltacak.
(Mısır’dan Çıkış 32:13) Kulların İbrahim’i, İshak’ı, İsrail’i anımsa. Onlara kendi üzerine ant içtin, “Soyunuzu gökteki yıldızlar kadar çoğaltacağım. Söz verdiğim bu ülkenin tümünü soyunuza vereceğim. Sonsuza dek onlara miras olacak.” dedin.”
(Matta 5:5) Ne mutlu yumuşak huylu olanlara! Çünkü onlar yeryüzünü miras alacaklar.
(Hezekiel 33:24)İbrahim tek kişiyken ülkeyi miras almıştı. Oysa biz kalabalığız, ülke miras olarak bize verilmiştir.” diyorlar.
(Yeşaya 65:9) Seçtiklerim oraları miras alacak, kullarım orada yaşayacak.
(Yeşaya 54:17) RAB’be kulluk edenlerin mirası şudur: Onların gönenci bendendir” diyor RAB.
(Galatyalılar 5:19-21) Benliğin işleri bellidir. Bunlar fuhuş, pislik, sefahat, putperestlik, büyücülük, düşmanlık, çekişme, kıskançlık, öfke, bencil tutkular, ayrılıklar, bölünmeler, çekememezlik, sarhoşluk, çılgın eğlenceler ve benzeri şeylerdir. Sizi daha önce uyardığım gibi yine uyarıyorum, böyle davrananlar Tanrı Egemenliği’ni miras alamayacaklar.
(Korintliler 6:9-10) Günahkarların, Tanrı Egemenliği’ni miras almayacağını bilmiyor musunuz? Aldanmayın!

Ne Zaman Allah’tan Barış İsteyeceksiniz?

“Savaş geliyor!”, “Dünya savaşı çıkacak!” diye neden bağırıyorlar? Böyle bağırmak, strateji veya uyarı değil korkutmadır.

3:175 Şüphesiz şu şeytan, kendi dostlarını korkutur.

Allah, Yahudi ve Hristiyanların sofralarında onlarla yemek yemenin helal olduğunu ve Yahudi, Hristiyan olan kadınlarla evlenilebileceğini bildirir.

5:5 Kendilerine kitap verilenlerin (Yahudi, Hristiyanların) yiyecekleri, size helaldir, sizin yiyecekleriniz de onlara helaldir. İnananlardan iffetli kadınlar ile daha önce bize de kitap verildi diyenlerin iffetli kadınları da namuslu olmak, zina etmemek ve gizli dost tutmamak üzere mehirlerini vermeniz şartıyla size helaldir.

Yani Yahudi ve Hristiyanlar, Müslümanların düşmanı değildir.

2:62 Şüphesiz iman edenlerle, yahudiler, hristiyanlar ve sabiilerden kimler Allah’a ve ahiret gününe inanıp salih ameller işlerlerse onların ecirleri Allah katındadır. Onlara korku yoktur ve üzülmeyeceklerdir de.

“Biz Yahudilerden nefret ediyoruz, gerekirse dünya savaşı çıksın.” diyenler, kinleri uğruna savaşı arzulayanlardır.

5:8 Bir topluluğa olan kininiz, sizi adaletsizlik yapmaya sürüklemesin.

2:268 Şeytan, sizi fakirlikle korkutuyor ve size çirkin -hayasızlığı emrediyor. Allah ise, size kendisinden bağışlama ve bol ihsan vadediyor. Allah (rahmetiyle) geniş olandır, bilendir.
3:151 Allah’a, hakkında hiçbir delil indirmiş olmadığı şeyi ortak koşmalarından dolayı inkarcıların kalplerine korku sokacağız.

“Savaş çıkacak!” yaygaracılarının amacı nedir?

4:83 Onlara, (münafıklara, İslâm toplumunun) güven(liğini ilgilendiren) veya (müminler arasında) korkuya (neden olabilecek bir hususa) dair bir haber geldiği zaman, (işin aslını öğrenmeden, ortalığı telaşa verip) hemen onu yayarlar.

Oysa Müslüman barışı, sevgiyi, dostluğu sağlamaya çalışır. Müslüman savaşmaz demiyorum ama savaşırsa, “Güven ve huzur ortamı sağlamak için savaşıyoruz.” der. Oysa savaş çığırtkanlarının nefret etmekten başka hiçbir sebepleri olmadan savaşıyorlar.

Muhammed Peygambere saldıran Mekke müşriklerini düşünün. Onların saldırmalarının tek sebebi nefretti. Müslümanları öldürdüklerinde ellerine ne geçecekti? Bugün savaşmayı arzu edenlerin niyetine bakmalısınız.

Bu kişilere, “Peki, İslam dünyaya hakim olabilir mi?” diye sorduğumuzda, “Böyle bir şey imkansız.” diyorlar. Allah’ın gücünden umudunuzu mu kestiniz?

“Yahudiler, İsa Mesih’in gelmesini istiyorlar.” diyorsunuz, siz istiyor musunuz diye sorduğumuzda, “İsa Mesih gelmez, dünyada barış ortamı da sağlanmaz.” diyorsunuz. Siz bunun olacağına mı inanmıyorsunuz yoksa olmasını mı istemiyorsunuz?

Neden “İsa Mesih gelecek! Müslümanlardan bir kişi bile ölmeyecek!” demiyorsunuz?

“İsa Mesih gelemez!” demeye devam ediyorsunuz. Diyorum ki, farz edelim İsa Mesih ölmüş olsun ve dünyaya gönderileceği söylenmemiş olsun. Siz yine de isteyemez misiniz? Allah’tan O’nu göndermesini, Müslümanların ölmesini durdurmasını isteyemez misiniz?

“Hayır, bunu isteyemeyiz.” demeye devam ediyorlar. Düşünün.

Bediüzzaman Said Nursi, İsa’nın gönderilmesi konusunda şöyle demiştir:

HAZRET-İ İSA ALEYHİSSELAM’I, İSA DİNİNE AİT EN MÜHİM BİR HÜSN-Ü HATİMESİ (güzel neticesi) İÇİN, değil SEMA-İ DÜNYADA (gökler aleminde) CESEDİYLE (insani bedeniyle) BULUNAN VE HAYATTA OLAN HAZRET-İ İSA, belki ALEM-İ AHİRETİN (ahiret aleminin) EN UZAK KÖŞESİNE GİTSEYDİ VE HAKİKATEN ÖLSEYDİ, YİNE ŞÖYLE BİR NETİCE-İ AZÎME (büyük bir sonuç) İÇİN ONA YENİDEN CESED GİYDİRİP DÜNYAYA GÖNDERMEK, O HAKÎM’İN HİKMETİNDEN UZAK DEĞİL… belki O’nun hikmeti öyle iktiza ettiği için (gerektiği için) VAAD ETMİŞ VE VAAD ETTİĞİ İÇİN ELBETTE GÖNDERECEK.
(Mektubat, s. 56-57)

Yani, İsa Peygamber sizin dediğiniz gibi ölmüş olsa ve hatta ahiretin en uzak köşesine gitmiş olsa, yine de bu güzel sonuç için Allah O’nu dünyaya indirir.

“Hayır, Yahudiler İsa’nın çıkmasını istiyorlar. Biz istemeyiz.” demeye devam ediyorsunuz.

Söyleyin, siz ne olsun istiyorsunuz?

“Biz Müslümanlar, İsa’nın gelmesini, Dünyanın en kalabalık dini Hristiyanlığı şirkten kurtarmasını, Yahudi-Hristiyan-Müslüman barışını sağlamasını istiyoruz. Dünyada savaşlar bitecek. Savaş çığırtkanları sesini kesecek.”

“Yarınlar barışseverindir.”

6Fazla kaldım
Barıştan nefret edenler arasında.
7Ben barış yanlısıyım,
Ama söze başladığımda,
Onlar savaşa kalkıyor!
Mezmurlar 120
37Yetkin adamı gözle, doğru adama bak,
Çünkü yarınlar barışseverindir.
Mezmurlar 37

Allah’ın Verdiği Söz İçin Zaman Bu Zamandır

Bakın, bizler Dünya’nın son dönemindeyiz. Muhammed Peygamber’den sonra artık peygamber gelmeyecektir. Dünya’da insan mahluku için son zamanlardayız. Allah insan mahlukunu cennetinde güzelliklerle yaşatmak için yarattı.

Zuhruf Suresinin 61.Ayeti İsa’nın gökten inmesinin kıyamet alameti olduğunu bildirir. (Aynı ayetin farklı mealleri:)

43:61 Onun gökten inmesi, kıyametin yaklaştığını bildirir.
43:61 Gerçekten o (İsa’nın nüzûlü), kıyamet için (yaklaştığını bildiren) bir beyandır, alâmettir.
43:61 Şüphesiz ki o (İsa), kıyametin (ne zaman kopacağının) bilgisidir.
43:61 Şüphe yok ki O (İsa a.s.) kıyametin işaretidir.
43:61 Gerçekten o, (İsâ’nın yere inişi) kıyâmetin yaklaştığını gösteren bir bilgidir. (Elmalılı Hamdi Yazır Meali)

Havariler, İsa’ya “gökten bir sofra” demelerindeki işareti görmelisiniz. Çünkü; İsa, onlara göklerdeki durumundan bahsetmişti.

5:112 Ve o zaman havariler “Ey Meryem oğlu İsa! Rabbin gökten bize bir sofra indirebilir mi?” demişlerdi.

Bu yüzden, “Senin bize doğru söylediğini bilelim.” diyerek “gökten bir sofra” istemişlerdi.

Çünkü, İsa onlara göklerdeki yaşamı hakkında bilgiler vermişti. Onlar da “Doğru söylediğini bilelim.” diyerek gökten bir sofra indirilmesini istiyorlar.

5:113 Demişlerdi ki: İstiyoruz ki o yemekten yiyelim, kalplerimiz tam bir inanca ulaşsın ve bilelim ki sen bize doğru söylüyorsun ve buna da tanık olalım biz.
4:158 Allah İsa’yı kendisine yükseltmiştir. Allah üstündür, güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.

Allah’a şükürler edelim, dualar edelim. Bizlere bu günleri hemen göstersin.

Dünya, Kuran’da anlatılan Süleyman Peygamber dönemine dönecek.

Süleyman Peygamberin çok güçlü orduları ve güçlü tehdit gücü vardı. Hiç kan dökmeden yeryüzünde bozgunculuğu engelliyordu. Bu dönem başladığında kimse kötülük yapmaya yeltenemeyecek.

Sevgi, dostluk, barış, refah ve bolluk günleri gelecek. Allah sözünden dönmez, biz de bir an önce sözünün gerçekleşmesi için dua etmeliyiz.

“Hayır, biz sevgi, barış istemiyoruz.” mu diyeceksiniz? Asla böyle demeyin.

“Bize İsa’yı hemen gönder, Kuran’da verdiğin sözünü tecelli ettir Allah’ımız.” diye dua edin. Güzel olanı isteyin.

Allah’ın Sözünün Vaktinin Geldiğini Anlayan Şeytan Azgınlığını Şiddetlendirdi

Şeytan bir hiyerarşinin adıdır. Bu grubun başında İblis sonra onun emrine girmeyi uygun gören cin ve insan topluluğu bu hiyerarşiyi oluşturur.

Örneğin, bir fabrikadaki çalışanlara bakıyor olsaydık, birisinin öğle molasına çıktığını sonra yemek yediği gördüğümüzde diğer çalışanların da benzer bir işleyişle hareket ettiğini gözlemlerdik.

Şeytan hiyerarşisindeki bir kafir, münafık, cin veya insandan birisine baktığımızda bütün İblis halkının benzer davranışlar gösterdiğini görürüz.

Şeytanın azgınlaşmasının nedenini anlamak için İblis halkından Firavuna baktığımızda;

  1. Musa’nın asasını görüyor.
  2. Musa’nın asasının gerçek olduğunu anlıyor ama kabul etmemiş rolü yapıyor.
  3. Musa’nın getirdiği Tevrat’ı okuyor.
  4. Musa’ya, “Sen bizi ülkeden kovmaya geldin.” diyor.
  5. Musa’ya yenileceğini anlayıp korkuya kapılıyor.
  6. Bütün İsrailoğulları’nın erkek çocuklarını öldürmeye başlıyor.
  7. Gitmek isteyen Musa’yı öldürmek için peşine düşüyor.

Firavunun azgınlaşmasının sebebini gördüyseniz, düşünür müsünüz, acaba Şeytan bu dönemde neden azgınlığının şiddetini artırdı?

Şeytan çılgınca bütün halkını eyleme davet ediyor. Şeytanın eylemi tabii ki de böylesine azgınca olacaktı.

Firavun azgınlığının zirvesindeyken sonu geldi. Bu dönemde şeytan azgınlığının zirvesine ulaşmış bulunuyor.

Firavun Neden Erkek Çocuklarını Öldürüyor?

Firavun’un yeni doğan bütün erkek çocuklarını öldürmesinin sebebini anlamalısınız.

Musa’nın getirdiği Tevrat’ı okuyan Firavun, Tevrat’ın içerisinde “iyilerin yeryüzüne hakim olacağı” kanununu görünce Musa’ya,

20:57 Dedi ki: “Sen, büyünle bizi yurdumuzdan çıkarmak için mi geldin, ey Musa?

Musa, böyle bir amacının olmadığını sadece gitmek istediğini söylüyor.

26:17 İsrail oğullarını bizimle beraber salıver.

Musa’nın bahsedilen kişi olmadığını anlayan Firavun, eğer erkek çocuklarının hepsini öldürürse, krallığını koruyacağını düşünüyor.

7:127 Firavun dedi ki: “Erkek çocuklarını öldüreceğiz ve kadınlarını sağ bırakacağız. Hiç şüphesiz biz, onlara karşı kahir bir üstünlüğe sahibiz.”

Kuran’da Tevrat ve Zebur’a yeryüzü hakimiyeti göndermesi.

Firavunun Tevrat’ı okuduktan sonra erkek çocuklarını öldürmesinin sebebi bu yüzdendir.

21:105 Andolsun ki biz, Tevrat’tan sonra Zebur‘da da yazdık: Şüphe yok ki yeryüzü, temiz kullarıma miras kalacaktır.
21:106 Gerçek şu ki kulluk eden bir topluluk için bunda “açık bir mesaj” vardır.

“Bizim Tanrımız Şeytan’dır.” Demeye Başladılar!

Bakın, Kuran’daki yaratılış yerine evrimsel yaratılışı savunmak zaten Şeytan’ın alternatif yaratılış fikrini daha çok beğenmek demektir.

Yani, “Biz Şeytan’ın yaratılış metodunu Allah’ın yaratılış metodundan daha çok beğendik.” diyorlardı.

Evrimin tamamen mantıksız olduğunu ispatladığımızda Şeytan’a tapan kişilerin, “Sus, biz zaten Şeytan’ı tanrı edindik.” demelerini bekliyorduk ve öyle de oldu.

Şeytan’a tapan kişiler bu ayeti kullanmaya başladılar bile;

34:20 Şeytan, onlar hakkındaki zannını doğru çıkardı. İnananlardan bir grup dışında hepsi ona uydular.

Şeytan’a tapanlar, “Bakın Şeytan Tanrı’yı yendi. Şeytan galip geldi. Kuran’da bile sizin Tanrı’nız böyle söylemiyor mu?” demeye başladılar bile.

Yani burada size sunulan şey evrimin gerçek olup olmaması değildi. Sizin bunu beğenip beğenmemenizdi. Ve kendisine müslüman diyen gruplar bile “Evrimsel yaratılış daha mantıklı.” dediler.

Aslında şöyle demiş oldular, “Allah’ın Kuran’da anlattığı yaratılış yerine Şeytan’ın anlattığı yaratılış daha akıllıca. Şeytan’ın Allah’tan daha akıllıca karar verdiğini kabul ediyoruz. Allah, Adem’e secde etme emrini verdiğinde Şeytan, Allah’a akıllıca kararlar vermediğini zaten söylemişti. Biz bu yüzden Şeytan’ı tanrı ediniyoruz.”

Zaten, “Biz Şeytan’ı tanrı edindik.” demeden bu faaliyetlerini yürütüyorlardı.

2023 yılında Brezilya karnavalından görüntüler:

Şeytan’ın İsa’yı yerde sürükleme geçidi yapıyorlar:

Farklı karnavallardan Şeytan geçit törenleri:

Türkiye dev konser etkinliğinde Şeytan’ın mitingi (Kaynak: Video)

Konserde Şeytan Mitingi: “Kıyamet kirlenmekmiş ve bir kez kirlendiğinde beyaz, her zaman kazanırmış siyah, kazanırmış cehennemden çıkan Şeytan. Ey buradan içeri girenler! Her türlü ümidi geride bırakın! Cehennem ümidin olmadığı yerdir. Hiç bir ümidin kalmaması.” Kaynak: Video

Asla ümidinizi bırakmayın. Allah bütün günahları bağışlar. Gelin.

39:53 Şöyle söyle: “Ey kendi aleyhlerine aşırıya giden kullarım! Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin. Şüphesiz Allah bütün günahları bağışlar. Çünkü O, çok bağışlayıcı, çok merhamet sahibidir.

Bayağı kalabalık gibi kahkaha mı atacaksınız?

Ne zaman kendinize geleceksiniz? Şeytan açıkça görünse ben Şeytan’ım demiş olsa, yine kahkaha atacaksınız demek? Açıkça görünmedi mi zaten?

Şeytan’ın mitingini, şeytan geçit törenlerini karnaval ismiyle eğlenceli mi buluyorsunuz?

12:103 Sen çok arzulasan da insanların çoğu iman etmezler.

“Boş ver, biz zaten Şeytan’ı tanrı edindik. Bu bizim eğlencemiz.” mi diyorsunuz?

“Bizler de bayağı kalabalığa, çoğunluğa uyacağız. Onlarla birlikte Allah’la alay edeceğiz.” mi diyorsunuz?

6:116 Yeryüzünde olanların çoğunluğuna uyacak olursan, seni Allah’ın yolundan şaşırtıp-saptırırlar.

“Kendimizden geçmiş, sarhoş, azgın olmayı çok seviyoruz.” mu diyorsunuz?

15:72 Doğrusu onlar sarhoşlukları içinde azgın bir halde idiler.

Haydi, bırakın şeytanı da onun akılsız görüşlerini de.

53:62 Haydi Allah’a secde edin ve O’na kulluk edin.

Şeytan’ı haklı görüyorlar

“Kuran’ın gerçek olduğu ispatlanmış olsa, evrimin geçersiz olduğu ispatlanmış olsa bile bu bizim için hiçbir şey değiştirmiyor.” diyorlar.

“Kuran’da Allah’ınız bile Şeytan’ın haklı çıktığını söylemiyor mu?” diyorlar.

34:20 Şeytan, onlar hakkındaki zannını doğru çıkardı. İnananlardan bir grup dışında hepsi ona uydular.

Öyle ki bu kişiler cehenneme gittiklerinde bile pişman olmadıklarını söyleyecekler:

10:54 Onlar azabı görünce pişmanlıklarını gizlerler, oysa onlar haksızlığa uğratılmadan aralarında adaletle hükmedilmiştir.

“Şeytan haklı çıktı. Allah bize haksızlık yapıyor. Gücü eline geçirmiş bize zulmediyor.” diyecekler.

Dikkat edin! Kuran’ın hiçbir yerinde cehennem halkının, “Bizi affet, bağışla, bizi buradan kurtar.” demiyorlar.

Allah, onlara haksızlık yapmıyor.

Çünkü kendileri, “Bizler evrimleşerek oluşan canlılarız. Dünyada kaos var. Doğal seçilim var, güçlü güçsüzü yok eder.” demiyorlar mı?

Tamam, cehennem aynen sizin dediğiniz gibi bunda bir adaletsizlik var mı?

Cehennemdeki her insan, evrimdeki araform canlılardan oluşacak. E, senin evrimleştiğin araformun suçu neydi? Bu sefer de cehennemde sen araform olacaksın. Gözünün birisi bacağında, elinin birisi ayağının altında, ağzın karnında tam tarif ettiğiniz araformlara benzeyeceksiniz.

Omurgasız canlılar değil miydi atalarınız? Onlar gibi iskeletsiz yağ kütlesi şeklinde yerlerde sürüneceksiniz.

Bunun nesi haksızlık? Sizin tarif ettiğiniz şeyin başınıza gelmesi haksızlık mı?

“Doğal seçilim var.” diyorsunuz, “Güçlü güçsüzü yok eder.” diyorsunuz. Tamam, cehennemde sizden güçlü olan her şey sizi parçalayacak.

Bunun nesi haksızlık? Sizin tarif ettiğiniz şeyin başınıza gelmesi haksızlık mı?

Yani, neyi nasıl kabul ettiyseniz, aynen başınıza gelecek. Bunda bir adaletsizlik göremiyoruz. Neden evrimin en güzel formuyla varolmayı istiyorsunuz? Neden meyveler en güzel haliyle evrimleşmiş olmasını arzuluyorsunuz. Bu seferki evrimde meyveler şeytan başı gibi olacak.

37:65 Meyveleri şeytanların başları gibidir.

Meyveler bu sefer çirkin, iğrenç evrimleşmiş olamaz mı? Ne oldu? Neden haksızlık olsun bu?

İşte ahmak şeytanın size anlattığı, sizin de beğendiğiniz yaratılış. Hiçbir haksızlığa uğratılmayacaksınız.

Çünkü onlar kendilerinin haklı olduğunu, Şeytan’ın tanrı olmaya daha layık olduğunu düşünüyorlar. Allah’ın onlara adaletsizlik yaptığını düşünüyorlar.

Sonsuza kadar pişman olmamış gibi cehennemde yaşayacaklar.

Bakın, sonsuza kadar, bir kere bile, “Pişmanız, biz Şeytan’ı değil seni yüceltiyoruz. Bizi bağışla. Sen sonsuz bağışlayansın.” demiyorlar.

Yani cehennemdeki kişiye, “Seni cennete alalım ama Şeytan’ın ahmak ve haksız olduğunu kabul edeceksin.” denildiğinde, o, “Asla, ben cehennemde kalmaya razıyım, hiç pişman değilim. Allah’ın haksız olduğu ortada. Şeytan daha akıllı, tanrılığa daha layık.” diyecektir.

İsa geldiğinde iman edenlerle Şeytan’a tapanları bu sayede kolayca ayırt edebilecek. Çünkü Şeytan’a tapanlar artık açıkça söylemeye başladılar bile. “Allah değil Şeytan haklı” demeye başladılar bile.

Böylece iki grup, siyah ile beyaz kadar ayırt olacaklar. İman eden topluluk kendi alanında, daha dünya hayatındayken cennet benzeri bir yönetimle yaşamaya başlayacaklar. Refah, bolluk, bereket, güzellik, sanat, huzur yurdunda.

Şeytan’a tapan topluluk ise kaos, yalan, vahşet yurdunda yaşamaya daha bu dünyadayken başlamış olacaklardır.