İçindekiler
Bu sayfa, Kuran ile kadınların çok değerli olduğunun, özgür olduklarının, dünyanın en güzel, en zarif varlıkları olduklarının ispatıdır. |
Kadınlarla İlgili Ayetler
Allah, kadınların kavga etmeyecek yaratılışta olduklarını bildiriyor.
43:18 Süs içinde yetiştirilip, kavgayı beceremeyen kadınları. |
“Ama öyle olmayan kadınlar var.” sözü bir istisnadır. Kadınların %99.99’unun bu yaratılışta olduğu gerçeğini değiştirmez.
Allah’tan ve Peygamberinden daha sevimli gelmeyecekler listesine, kız çocuğu ve anne eklenmiyor:
9:24 De ki: “Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, aşiretiniz, kazandığınız mallar, durgun gitmesinden korktuğunuz ticaret ve hoşunuza giden meskenler sizin için Allah’tan, Peygamber’inden ve O’nun yolunda cihad etmekten daha sevimliyse Allah buyruğunu bildirinceye kadar bekleyin. Allah fasıklar topluluğunu doğru yola erdirmez.” |
Allah, bütün kadınlara verilecek değeri açıklıyor.
3:37 Bunun üzerine Rabbi, Meryem’i güzel bir şekilde kabul buyurdu ve onu nadide bir çiçek gibi yetiştirdi. |
Kadınların Allah ile bağlantısına dikkat çekiliyor. Zekeriya, Peygamber olmasına rağmen Meryem’in Allah’la güçlü bağına hayret ediyor.
3:37 (Eniştesi) Zekeriya’yı da (çekilen kura sonucunda) ondan sorumlu kıldı. Zekeriya, Meryem’in bulunduğu bölmeye her girişinde, orada bir rızık bulur, “Ey Meryem! Bu sana nereden geliyor?” diye sorardı. O da: “Bu, Allah katından” diye cevap verirdi. Zira Allah, dilediğine hesapsız rızık verir. |
Allah, kadınların hükümdarlık yapabileceğini gösteriyor.
27:23 “Sebe’ halkına kraliçe sıfatıyla hükümdarlık eden liyâkatli, yiğit bir kadınla karşılaştım. Kendisine her şey verilmiş. Muazzam bir tahtı var.” |
Allah, kadınların doğru ve gerçekleri kabul etmede katı ve inatçı olmadıklarını bildiriyor.
27:44 Ona: “Köşke, içeri buyur.” denildi. Kraliçe köşkün billur döşemesini görünce, derin bir su sanarak eteğini yukarı çekti, bacaklarını açtı. Süleyman: “Bu, billurdan döşenmiş bir sahanlıktır” dedi. Kraliçe: “Rabbim, ben senden başkasına kulluk ve ibadet ederek kendime yazık etmişim. Süleyman’la beraber, bütün varlıkların, alemlerin Rabbi olan Allah’a teslim olarak hükmüne rıza gösterdim, müslüman oldum.” dedi. |
Allah, kadınların namusu hakkında konuşmayı yasaklıyor. Kadın için en güzel kararı kendisi verir. Kadın için sadece Allah hüküm verebilir.
Bir kadını zina esnasında 4 şahit kuralı, kadınların namusu hakkında konuşulmasının önünü kesmiştir.
Bir erkek, iki erkek, üç erkek şahit olsalar bile o kadının namusu hakkında ağızlarını açamayacakları hale getirerek kadınlar koruma altına alınıyor.
24:23 Hiçbir şeyden haberleri olmayan namuslu, imanlı kadınlara iftira atanlar, dünyada da ahirette de lanete uğramışlardır. Onlar için ayrıca büyük bir azap vardır. |
24:4 Namuslu kadınları zina ile suçlayıp, sonra da bu suçlamayı doğrulayıcı yönde, dört şahit getiremeyen kimselere gelince, böylelerine seksen değnek vurun ve artık onların şahitliğini, hiçbir zaman kabul etmeyin. Çünkü bunlar, gerçekten yoldan çıkmış kimselerdir. |
Bu şu sebepledir; kadınlar akıl ve iman yönünden daha donanımlı yaratılmışlardır. İblisle benzer büyüklenme içerisindeki erkeklere bunu kabul etmek zor gelmektedir. Çünkü İblis, insana secde etmeyi kabul etmedi. Allah’ın kadınları böyle yarattığını gören akılsız erkekler, kadınları ezdiklerinde üstünlüğü ele geçirecekleri sandılar.
Kadınların günahtan sakınma, günahtan vazgeçme dürtülerinin daha gelişmiş olduğunu kavramayan erkekler, kadınları anlamakta zorlandılar. Kadınlar hakkında birtakım görüşler öne sürdüler. Kadınların Allah’la bağlarını anlamıyorlar.
Erkekler, kadınların insan formunda bir canlı olduğunu gördüklerinde, kendileriyle aynı ruhta bir canlı olduğunu sandılar. İmanda derinleşmiş bir erkeğin iman derecesi, normal bir kadının akıl ve iman derecesine ulaşmayabilir.
57:12 Mümin kadınları, nurları önlerinde ve sağlarında koşarken görürsün. ‘Bugün sizin müjdeniz, içinde ebedi kalıcılar (olduğunuz), altından ırmaklar akan cennetlerdir.’ İşte ‘büyük kurtuluş ve mutluluk’ budur. |
Kadınlarla ilişkide çok dikkatli olunması gerekiyor.
58:1 Allah’a şikayet eden kadının sözünü Allah işitti. Allah zaten konuşmalarınızı işitir; çünkü Allah her şeyi işitendir, görendir. |
Çünkü samimi edilen dua önemli bir olaydır. Kadınların önem verdiği Allah’ın rızası ve sonsuz hayat konularına zarar veren erkekler için kalbinden kötü dualar geçirir. Bu duruma düşen erkekler başına büyük bir uğursuzluk açıyorlar.
Helal birleşme, kadının hoşnutluğu durumu; sadece iki cismin birleşmesi değildir. İki ruhun gücünün birleşmesidir. Bu durum Allah’a edilen duanın gücünü artırır. Bu durumdaki itaatkar iki farklı ruh, bereket ve refaha kavuşuyor.
Muhammed Peygambere söylenilen, “Çok fazla kadınla evlenmiş.” çekememezliğinin sebebini anlıyor musunuz? “Muhammed azdı.” diyenlerin derdini anlıyor musunuz?
53:2 Arkadaşınız (Muhammed) ne sapmıştır, ne de azmıştır. |
Kadınlar, Allah’la bağlantıları güçlü canlılardır. O dönem yakışıklı, zengin, heybetli başka başka erkekler varken neden hepsi Muhammed Peygamber ile evlendiler, anlıyor musunuz?
Günümüzdeki akılsız, Allah’ı sevmeyen, Kuran’ı anlamayan bir erkeğin Allah’ın yarattığı bir kadını, sevdiğini, anladığını söylemesi boşunadır.
Bunu bilen kadınlar Muhammed Peygamber döneminde O’nunla evlenmek istediler. Musa Peygambere de şehrin bütün kadınlarının aşık olduğu kayıtlarda geçiyor. Bugün bile kendisini İsa Peygambere eş olmaya adayan kadınları görüyoruz.
Düşük akıllı erkeklerin, “Kadın avına çıkalım.” diyerek, kadınları avlanacak bir canlı olarak görmeleri, ne kadar akıldan yoksun olduklarını gösteriyor.
Allah, kadınlara yakışacak davranışları bildiriyor. Ağırbaşlı davranış ve dedikodudan kaçınma:
28:25 Az sonra, o iki kızdan biri, utana sıkıla çıkageldi ve: “Hayvanlarımızı sulamana karşılık, ücret ödemek için babam seni çağırıyor” dedi. |
49:11 Kadınların bir kısmı da başka kadınlarla alay etmesin, olabilir ki alay edilen kadınlar, öbürlerinden daha hayırlıdır ve birbirinizi kınamayın ve kötü lakaplarla çağırmayın. |
33:35 Şüphesiz, müslüman erkekler ve müslüman kadınlar, mü’min erkekler ve mü’min kadınlar, gönülden (Allah’a) itaat eden erkekler ve gönülden (Allah’a) itaat eden kadınlar, sadık olan erkekler ve sadık olan kadınlar, sabreden erkekler ve sabreden kadınlar, saygıyla (Allah’tan) korkan erkekler ve saygıyla (Allah’tan) korkan kadınlar, sadaka veren erkekler ve sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkekler ve oruç tutan kadınlar, ırzlarını koruyan erkekler ve (ırzlarını) koruyan kadınlar, Allah’ı çokça zikreden erkekler ve (Allah’ı çokça) zikreden kadınlar; (işte) bunlar için Allah bir bağışlanma ve büyük bir ecir hazırlamıştır. |
Kadınların canları pahasına akılsızlığı kabul etmediklerini görüyorsunuz.
Kadınların, günaha batmaya devam etmek isteyen erkeklerden canı pahasına kaçtıklarını görüyoruz.
3:135 Onlar öyleler ki, bir günah işlediklerinde veya kendilerine zulmettiklerinde Allah’ı anar, günahlarının affedilmesi için yalvarırlar. Ve Allah’tan başka hiç kimsenin af sahibi olmadığını bilirler. Ve bile bile işledikleri günahlarda ısrar etmezler. |
Bu günahlarda kadının masum yönünü anlamalısınız. Kadınlar erkek istemediği sürece erkeğin haklarına tecavüz edemeyeceğini biliyoruz.
Suçlu olan kadının bile masum yönüne dikkat çekiliyor. Ateşte yanmak yerine günahkar kocasına odun taşıyor. Allah daha iyisini bilir.
111:4 Karısı da, boynunda bir ip olduğu halde ona odun taşıyacaktır. |
Kuran’dan kadınların inkardan bir süre sonra vazgeçeceklerini öğreniyoruz.
Kuran’da Yusuf Peygamberi müebbet zindana atan azizin karısının inkarda diretmeyen, çok sonra da olsa gururunu yenen kişi olduğunu görüyoruz.
12:51 Bunun üzerine hükümdar o kadınları çağırtıp kendilerine: “Yusuf’un gönlünü çelmek isterken, ne sağlayacağınızı umuyordunuz?” diye sordu da. Kadınlar: “Allah korusun, biz ondan en küçük bir kötülük görmedik” dediler. Azizin karısı da: “İşte şimdi gerçek yerini buldu” dedi. “Ben O’nun nefsinden murad almak istemiştim, ama o özü, sözü doğru kimselerdendi.” |
Oysa Kuran’da verilen erkek örneklerinde; Firavun, Nemrut, Karun; canları çıksa bile gururundan vazgeçmediklerini görüyoruz.
Saray, zenginlik, bol yiyecek gözeterek Firavun gibi bir adamla evlenen kadınların bile Allah’tan kopamadıklarını ve bir süre sonra böyle bir erkeğe tahammül edemediklerini öğreniyoruz.
66:11 Allah iman edenlere de Firavun’un karısını örnek getirmiştir ki O: “Ey Rabbim!” diye yalvarmıştı. “Senin katında olan cennette benim için bir köşk inşa et, beni Firavun’dan ve yaptıklarından koru ve beni şu zalim yani yaratılış gayesi dışında yaşayan milletten kurtar.” |
Nuh’un ve Lut’un eşi istisnai örnekler olarak veriliyor.
66:10 Allah, inkar edenlere, Nuh’un eşini ve Lut’un eşini örnek verdi. İkisi de, kullarımızdan salih olan iki kulumuzun nikahları altındaydı; ancak onlara ihanet ettiler. Bundan dolayı, kocaları kendilerine Allah’tan gelen hiç bir şeyle yarar sağlamadılar. İkisine de: “Ateşe diğer girenlerle birlikte girin” denildi. |
Örneğin, Lut bir peygamberdi ve peygamberler özel seçilmiş, örnek, rehber kişilerdir. Lut Peygambere, Muhammed Peygambere verilen gibi eşler verilmiş olsaydı o toplum için imtihan olmazdı.
11:79 Onlar: “Sen de bilirsin ki, bizim senin kızlarınla bir ilgimiz yoktur. Sen bizim ne istediğimizi gayet iyi biliyorsun.” dediler. |
Lut ve Nuh Peygamber, eşleri onlarla aynı düşüncede olmasa bile onlara kötü davranmadılar, zarar vermediler, terk etmediler. Erkeklerin eşlerine karşı nasıl davranması gerektiği hakkında bir öğüttür.
Bütün insanlar gibi kadınlar da günahlar işliyorlar ama burada Kuran ile kadınların karakterini anlamaya çalışıyoruz.
Şeytanlar sadece kadınlara değil, Allah’ı hatırlatan her şeye düşmandırlar. Hz. Ali’yi, Hz. Osman’ı ve daha nice güzel imanlı erkekleri de katlettiler.
Kuran’ın gerçekliğine inanıyorsanız eğer; şeytanların katlettiği kadınların ve erkeklerin canlarının güzellikle, hiç acı hissetmeden alındığında şüpheniz olmasın.
16:32 Ki melekler, güzellikle canlarını aldıklarında: “Selam size” derler. “Yaptıklarınıza karşılık olmak üzere cennete girin.” |
Ve şehit kadınların, Hz. Ali, Hz. Osman gibi şehitlik makamını kazandıklarını görüyor musunuz? Bu kadınların makamını görünce şeytanların neden bu kadar kinlendiğini daha iyi anlıyoruz.
Bir sır öğrenmek isterseniz, dünyada bir insanın yapacağı en büyük hata bir müslümana bulaşmak olacaktır. Münafıklar, anlamadığı bu sır yüzünden bütün ömürlerini uğursuzluklar içerisinde geçirirler. Ama bundan daha kötüsü ise müslüman bir kadına bulaşmaktır. Böyle bir şeye kalkışan erkeklerin akıbetini bilen yoktur; ömürlerinin ne kadar kısa olduğunu, ne halde süründüklerini, dünyanın yükünü nasıl omuzladıklarından kimsenin haberi yoktur. 9:80 Onlar için ister af dile, ister dileme; onlar için yetmiş kez af dilesen de Allah onları asla affetmeyecek. Peygamberimiz Davud’un sözünü hatırlayın, “RAB mazlumun davasını savunur.” MEZMURLAR 140:12 Bu durum, bir insanın başına açacağı en tehlikeli durumdur. Müslüman mazlumdur. Ama Allah, intikam sahibidir. 14:47 Allah yücedir, intikam alıcıdır. Münafıklar başına gelen belaların sebebini anlayamazlar. Oysa mazlum bir Allah’ın kuluna yaklaşmanın aç aslanların arasına girmekten ve diğer bütün tehlikelerden daha tehlikeli bir durum olduğunu bilselerdi, müslüman görünce koşarak kaçarlardı. Allah özel olarak “kadının sözünü Allah işitti.” 58:1 diye bildirmesi ise kadının duasına daha da dikkat çekmek içindir. Erkekler sanıyor ki kadınlar olağanüstü zayıf; hayır, bir kadın da isterse en az erkek kadar tehlikeli olabilir. Kadınlar için “kavgayı beceremeyen kadınlar” 43:18 diye bildirilmesi, onların naif, özel ruhları sebebiyledir. Naiflikte bu denli titiz bir varlığın kötü dua etme noktasına gelmesi çok tehlikeli bir durumdur. Müslümana yapılanın intikamının şiddeti bu kadar yüksekken, Müslüman bir kadın için Allah’ın alacağı intikamı düşünebilir misiniz? |
Zalim şeytanın elinde oyuncak olmuş bu kişilerin canları ise ağır bir dayak ile alınmaya başlıyor.
8:50 Melekler, o kafirlerin yüzlerine ve sırtlarına vura vura ve “Tadın bakalım cehennem azabını!” diye diye canlarını alırken hallerini bir görmeliydin. |
Kadınların Kıyafetine Hiç Kimse Karışamaz
Nur suresinin 31.ayetinin kadınları giyimde özgür kıldığını ve kadının nasıl giyineceği konusunda tamamen kadının kendi kararına bırakıldığının ispatıdır. Kendilerine din adamı diyen erkeklerin plajlarda mayolarıyla, takunyalarıyla dolaşırken, kendilerini kadınlara giyim konusunda akıl verecek düzeyde görmeleri ne iğrenç durumdur. Bu samimiyetsiz kişilerin söylediklerinin Kuran’da olmadığını göreceksiniz. |
Kuran’da Nur:31’deki خُمُرِ (HuMuR) kelimesi “örtü” demekse de bunun “başörtüsü” olduğunu söylüyorlar.
Peki bunun böyle olduğunu kabul ediyoruz. Kuran’da sadece bu ayette “başörtüsü” kelimesi geçiyor.
Şimdi soruyoruz bu kişilere,
24:31 Kadın Müminler’e de söyle; bakışlarını sakınıp çevirsinler! Mahrem yerlerini korusunlar! Açıkta olan kısmı hariç zinetlerini açığa vurmasınlar! Başörtülerini göğüslerine örtsünler! |
Nur 31’de “örtü” yerine “başörtüsü” diye çeviriyoruz.
Ve “Başörtülerini göğüslerine örtsünler!” ifadesi ortaya çıkıyor. Bakın, Kuran’ın hiçbir yerinde “başınızı örtün” ifadesi yoktur.
“Burada başörtüsü diyor, çünkü zaten kadınlar başını örtüyordu.” diyorlar.
Peki soruyorum, başını örten bu kadınlara neden göğüslerini örtmesini söylüyor.
Söylediğinize göre kadınların başlarında zaten örtü var ama göğüsleri açık mı?
“Hayır, kadınların göğsü zaten örtülüydü, başörtüleri de vardı, ayet başörtülerini göğüslerine salmasını söylüyor.” mu diyorsunuz?
Bakın, Kuran’ın cahiliye toplumuna indiğini sizler de söylüyorsunuz.
Kuran’ın indiği toplum cahillikte zirve yapmış bir toplumdur. Kadınlardan nefret ediyorlar ve onları diri diri gömüyorlar.
43:17 Kız çocuk müjdelendiği zaman içi öfkeyle dolarak yüzü simsiyah kesilir. |
81:8 Diri diri gömülen kıza sorulunca. |
Böylesine cahiliye toplumunda “Kadınlara değer veriliyordu, onlara değer verildiği gibi vücutları da kıymetliydi, göğüslerini örtüyorlardı hatta başlarını da örtüyorlardı.” diyorsunuz.
Bugün, geri kalmış kabile toplumlarında çok da değerli görülmeyen kadınlar bu şekilde yaşamaya devam ediyorlar.
Ama siz gelmiş geçmiş en cahiliye toplumunda kadınların zaten muhafazakar giyindiklerini, başörtüsü taktıklarını ama bu ayette başörtülerini göğüslerine salmalarını emrettiğini söylüyorsunuz.
Ayeti çarpıtıyorsunuz, kendinizle çelişiyorsunuz, samimi değilsiniz.
Hadi gelin, bu ayeti en güzel şekilde anlayalım.
Kadınlara mahrem yerlerini korumaları emrediliyor.
Bakın, bir kadının namusunu o kadından daha iyi hiç kimse düşünemez.
Bir erkek de kendi namusunu korumakla ilgili hiçbir sorunu yokmuş gibi kadınlara namus dersi vermeye kalkışamaz.
24:31 Kadın Müminler’e de söyle; bakışlarını sakınıp çevirsinler! Mahrem yerlerini korusunlar! Açıkta olan kısmı hariç zinetlerini açığa vurmasınlar! Örtülerini göğüslerine örtsünler! |
Kadınlara zinet yerlerini sergilememeleri emrediliyor.
Bir kadının zinet yerlerine en iyi kendisi karar verir. Kadın saçlarını, bileğini zinet olarak görüyorsa oralarını örter. Bacaklarını zinet olarak görüyorsa orasını örter.
Burada kadının kendi özgür iradesine bırakmak gerekiyor. Çünkü zorla yaptırdığınız bir şeyde o kadın nasıl samimiyet ibadetini yapacak?
24:31 Kadın Müminler’e de söyle; bakışlarını sakınıp çevirsinler! Mahrem yerlerini korusunlar! Açıkta olan kısmı hariç zinetlerini açığa vurmasınlar! Örtülerini göğüslerine örtsünler! |
Zinet ifadesinden sonra göğüs geliyor. Cahiliye toplumuna kadınların göğüslerinin zinet olduğu, değerli olduğu öğretiliyor.
Kuran’ın indiği toplumu düşünmelisiniz. Kuran aklı başında, ileri bir topluma inmedi. Böylesine geri kalmış bir toplumu medeniyet ile tanıştırdı. Kadınlar modern hale geldi. Umursanmayan, diri diri gömülen kadınlar; modern ve değerli hale getirildi.
24:31 Kadın Müminler’e de söyle; bakışlarını sakınıp çevirsinler! Mahrem yerlerini korusunlar! Açıkta olan kısmı hariç zinetlerini açığa vurmasınlar! Örtülerini göğüslerine örtsünler! |
Ayet devam ediyor.
Kadınların zinet olarak belirledikleri yerlerini çekinmeden açabilecekleri kişiler listeleniyor.
Burada da kadının özgür bırakılması gerekiyor.
Söyler misiniz, hangi yobaz bu ayeti uygulayabilir? Mahrem yerlerini örten bir kadının bunun dışındaki bütün zinet yerlerini bu kişilerin yanında açmasına Kuran izin veriyor. Şimdi Kuran’a da mı karşı geleceksiniz, ey yobazlar.
24:31 Zinetlerini, cezbedici güzelliklerini yalnızca kocalarının, babalarının, kocalarının babalarının, oğullarının, kocalarının oğullarının, erkek kardeşlerinin, erkek kardeşlerinin oğullarının, kız kardeşlerinin oğullarının, hemcinsleri olan kadınların, meşru şekilde sahip oldukları, üzerlerinde meşru hakları ve otoriteleri, kendileriyle düzgün insani münasebetleri olan cariyelerin, kadına ihtiyacı kalmamış cinsi güçten düşmüş erkek hizmetkarların, yahut henüz kadınların mahrem yerleriyle ilgilenmeyen, farkında da olmayan çocukların yanında açabilirler. |
Ayet devam ediyor.
Kadınlar zinet olarak belirleyip örttükleri yerlerini belli etmek için dikkat çekici hareketler yapması yasaklanıyor.
Çünkü hiç samimi değil. Bir kadın zaten zinet olarak belirlediği yerini örttükten sonra o yerlerinin anlaşılmasını istemesi.
24:31 Gizlemekte oldukları zinetleri, güzellikleri anlaşılsın diye ayaklarını yere vurmasınlar. |
Burada konunun yine samimiyet olduğunu anlamalısınız.
Samimiyetsiz bir kadın, zinet olacak yerleri için “Bu yerim zinet değil, açabilirim.” dememelidir. Ama bir kadın böyle bir karar aldığında ona hiç kimse karışamaz. Samimiyet, Allah ile o kadının arasındadır. O kadının sonsuz hayatını ilgilendirir.
Kadınlar özgür bırakıldığında, zaten her kadın diğer kadından daha değerli olmak isteyecektir. Böyle bir toplumda yaşlı bir kadın kollarını zinet olarak görmediğinde örtmeyecektir. Genç bir kadın kollarını değerli gördüğü için toplum içerisinde örtmeyi tercih edecektir.
Kadınlara giyim dersi veren bu erkekler, istediği tişörtü alıp giyip sokağa fırlayabiliyor. Bu kişinin akıl düzeyi nedir sizce?
Estetiğin, sanatın, güzelliğin kaynağı olan kadınlara giyim konusunda akıl verme görevini bu kişilere kim verdi?
Bir kadın, kendi sonsuz hayatını herkesten daha iyi düşünür. Bir kadın örtmediği bir yerini demek ki zinet olarak görmüyor. Bu durum kimi ilgilendirebilir.
Eğer bu değer algısında bir toplum oluşturulursa, kadınlar özgürce, Allah’ın emrini uygulamayı kalpten istediği için samimi olarak zinet yerlerini belirleyip örteceklerdir.
Allah’ın Kuran’da kadınların vücutların her yeri için zinet(güzellik) kelimesini kullanmasını anlamalısınız. Kadınlar dünyanın en güzel varlıklarıdır. Şeytan ise Allah’ı hatırlatacak bütün güzelliklere karşıdır. Kediye, kuşa, çiçeğe de karşıdır. Şeytan, kadın güzelliğini sindirmeyi başardığı toplumlarda eşcinselliği yaygınlaştırır. Kadınlar giyim konusunda, yaşam konusunda özgür bırakılır. Onlar, herkesten daha çok kendisi için doğru olanı uygulamak ister. Hele ki bir erkekten çok çok daha iyi bilir. Erkekler de onun kararına saygı gösterirler, saygıda kusur etmezler, hürmette kusur etmezler. Herkes kendi sonsuz hayatı için çabalar. |