Türkiye’nin her yanında ve Dünya’nın her yerindeki uluslar arasında bu kaos nedir?
Hiç düşündünüz mü, Türkiye’nin üzerindeki bu koruma nedir diye?
Bunun bir tesadüf olduğunu mu sanıyorsunuz?
29:67 Görmüyorlar mı ki, çevrelerindeki insanlar her tür saldırıya açık olmanın tedirginliğini yaşarken, Biz onların yurtlarını güvenilir kıldık! Yine de onlar, batıla inanıp Allah’ın nimetlerine nankörlük mü ediyorlar? |
Türk milletinin Allah’la sıkı bağını görmelisiniz.
“Evrim bilimdir, gelişmiş toplumlar evrimi inkar etmiyorlar.” dediler. Bilmelisiniz ki bugün İslam coğrafyasında belalarla boğuşan toplumlar da evrim teorisini kabul etmişlerdi.
11:117 Rabbin elbette içinde ıslah edici kişilerin bulunduğu bir toplumu haksız yere helak etmez! |
“Ama Amerika Birleşik Devletleri gibi ülkeler hem gelişmiş hem evrimi kabul ediyorlar.” diyorsunuz.
Bilmelisiniz ki materyalist, darwinist olmuş bir toplumdaki her birey yapayalnız kalmış demektir. Yalnızlık bir kişinin başına gelecek savaştan bile büyük bir felakettir.
Böyle bir ülkeye düşmanın saldırmasına gerek var mıdır? Düşman saldırmış olsaydı bir ülkenin içerisinde bu kadar kaos çıkaramazdı.
Allah’ı dost edinmeyen herkes yapayalnız kalmış demektir. Bu kişinin 100 arkadaşı olsa odasına girdiğinde iliklerine kadar yalnızlığı hissedecektir. Oysa Allah’ı bilen Allah’a aşık bir kişi için yalnız kalmak mümkün değildir.
Musa dağlara gitti, yalnız kaldı mı? Muhammed mağaraya gitti, yalnız mı hissetti, bunalıma mı girdi? İsa göklerde yalnız mı?
Evrim ile tek hakikatin madde olduğunu öğreterek yetiştirdiğiniz bireylerin yalnızlığı hissettiklerinde ne hale gelmelerini bekliyordunuz? Uyuşmayı isteyeceklerini tahmin edemiyor musunuz?
“Ama evrim bilimsel bir gerçek, Allah’a inanmak isteyen yine inanabilir.” diyorsunuz. Yarattığından habersiz, yarattığı canlıların oluşmasını tesadüfün eline bırakmış bir tanrıya inanan kişinin, “Daha kapsamlı olan evreni kontrol edemeyen tanrının benim gibi bir zavallı insandan nereden haberi olsun?” diye düşüneceği kesin değil mi?
10:61 Yerde ve gökte zerre ağırlığınca hiç bir şey Rabbinden saklı kalmaz. |
Ama zerreyi kontrol eden, bilen, gören, yardımına koşan bir Tanrı’ya iman eden kişi, “Zerre ile atomla, kuarkla bile ilgilenen Rabb’in benimle ilgileneceği kesin değil mi?” diye düşüneceği kesin değil mi? Peki, bu kişi hiç yalnız hisseder mi? Bunalıma girer mi? Uyuşmak ister mi? Pür neşeli, sevinçli, yaşam dolu, enerji dolu olmaz mı?
11:117 Rabbin elbette içinde ıslah edici kişilerin bulunduğu bir toplumu haksız yere helak etmez! |
Bu ayetin tecellisini bugün Türkiye üzerinde görüyoruz.
Diğer toplumların aksine Türkiye, yeni müfredatında evrim masalını kaldırıyor. Bunun yerine yaratılış gerçeğini koyarak Kuran’a uymaya daha yatkın bir nesil yetiştirmeyi amaçlıyor.
Biyoloji Dersi Öğretim Programı – MEB
“Biyolojik olaylar; bir plân ve programın gereği olarak ortaya çıkar, kâinat ve içindeki canlı cansız tüm varlıklarda görülen mükemmel dengeye ve düzene işaret eder. Canlılar hem kendi yapı ve işleyişlerinde hem de birbirleriyle tam bir uyum içinde mükemmel bir denge oluşturur. Biyoloji bilimi ise yaşamın bu kusursuz düzenini, canlılığın ince detaylarını ve yaratılışın muhteşem tasarımlarını anlamaya kapı açar.
Biyoloji dersi öğretim programında yer verilen her bir konu; öğrencilere tabiatın, canlıların ve yaşamın birbirine bağlanmış muhteşem uyumunu, yapısını, hikmetini gösterme fırsatı sunmaktadır. Bu derste; öğrencilerin sözü edilen yapının kodlarını keşfetmeleri, işleyişini ve düzeni anlamaları ve canlıların bu düzen içindeki yerini, birbirleriyle olan ilişkilerini anlamlandırmaları hedeflenmektedir.
Biyoloji dersi öğretim programı; öğrencilere yaşamın derinliklerine dair kapsamlı bir anlayış kazandırmayı hedeflemektedir. Öğrencilerin; biyoloji biliminin sağladığı bilgilerle, varlığın derinliklerini sorgulayarak, yaşamın anlamı üzerine düşünmeleri, aynı zamanda da yaşamın ve varlığın, canlı, cansız varlıkların mükemmel yapılarının ve işleyişinin arkasındaki büyük resmi görmeleri amaçlanmaktadır.
Öğrencilere, canlıların ve ekosistemlerin olağanüstü uyumunu ve düzenini gözlemleme ve bu gözlemleri daha geniş bir bağlamda değerlendirme fırsatı sunan biyoloji bilimi sayesinde öğrenciler biyoloji derslerinde; canlıların muazzam çeşitliliğinin, emsalsiz bir sanatın yansıması olarak nasıl anlaşılabileceğini keşfedecek ve kâinatta örgülenen muhteşem yapıyı görmeleri ve anlamaları mümkün olacaktır. Ayrıca öğrenciler, bilim ve yaratılış arasındaki ilişkiyi anlamlandırarak daha derin bir kavrayışa sahip olabileceklerdir. Bu doğrultuda canlıların varoluşuyla ilgili doğruluğu ispatlanmamış teoriler olmakla birlikte Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli kapsamında geliştirilen biyoloji dersi öğretim programıyla yürütülen eğitim öğretim süreçlerinde yaratılış teorisi benimsenmektedir.”
İnşallah daha güzellerini de görelim.
Allah’ın kargaşanın ortasındaki Türkiye’ye rahmeti daha da artsın.
7:96 Eğer o ülkeler halkı inansalardı ve korkup-sakınsalardı, gerçekten üzerlerine hem gökten, hem yerden sayısız bolluklar bereketler açardık; |
3:9 Şüphe yok ki, Allah verdiği sözden dönmez. |
İman bir kişinin sahip olacağı en büyük nimettir.
Bakın, böylesine önemli bir nimete ulaşmak elbette kolay olmayacaktı. Böylesi önemli bir nimeti küçümseyen kişiye de iman elbette bedihi(açıkça görünen) olmayacaktı.
Bu imtihan yurdunda bu sistemle Ebu Bekir’ler ile Ebu Cehil’lerin ayrımının yapıldığını unutmayın.
Said Nursi (Şualar, Beşinci Şuâ) İman ve teklif, ihtiyar dairesinde bir imtihan, bir tecrübe, bir müsabaka olduğundan, perdeli ve derin ve tetkik ve tecrübeye muhtaç olan nazarî meseleleri elbette bedihî olmaz. Ve herkes ister istemez tasdik edecek derecede zarurî olmaz. Ebu Bekir’ler Ebu Cehil’ler ile tasdikte beraber olurlar. Hattâ Hazret-i İsa Aleyhisselâmın nüzûlü dahi ve kendisi İsa Aleyhisselâm olduğu, nur-u imanın dikkatiyle bilinir; herkes bilemez. Hattâ Deccal ve Süfyan gibi eşhâs-ı müthişe, kendileri dahi kendilerini bilmiyorlar. |